Kişilerin iletişim kurarken karşı tarafa iletmek istedikleri duygu ve düşüncelerini tam olarak aktaramaması durumunda birtakım engeller meydana gelir. İnsanların karşılarındaki kişileri algılama durumları, yaşamış olduğu tecrübeleri, eğitim ve kültür düzeyleri, cinsiyetlerini ve bunun gibi pek çok özelliğini önemsemeyerek mesajlarını iletmeye kalkmaları durumunda bu bireyler arasında anlaşmazlıklar ve çatışmalar oluşmaktadır.

Bireylerin kurmuş olduğu iletişimde kaynak ve alıcı durumundaki kişilerin birbiri hakkında olumsuz duygular beslemesi de mesajın doğru anlaşılmasını önler. Bir de alıcı, kaynak durumundaki bireyin mesleği, cinsiyeti, dış görünüşü gibi özelliklerini değerlendirmeye sokarak kendince olumsuz bir izlenim yaratabilir. Bu da kaynak ve alıcı arasındaki iletişimde kopukluklara neden olabilir. Ek olarak kalıcı ve kaynak arasında mevcut bulunan kültürel farklılıklar da mesajın değerlendiriliş aşamasında önemli sorunlar oluşturur.

Sağlıklı bir iletişim sağlanmasının yolu bireylerin iletmek istedikleri mesajları doğru bir şekilde anlatmaları ve kişilerarası iletişimin engelsiz olmasına bağlıdır. Kişilerarasındaki iletişimde engel oluşturan nedenlerden biri de ön yargıdır. Ön yargı, bir kişi veya topluluk hakkında önceden öğrenilmiş ve bir kalıp olarak yerleşmiş algılardır. Bu algılar, başlarda kişinin kolayca karar vermesini sağlıyor gibi görünse de, genellikle yanlış kararlar alma ile sonuçlanmaktadır. Kişilerin geçmiş yaşantıları, ihtiyaçları, beklentileri iletişimde otomatik kararlar almaya neden olur. Bu şekilde hızlı bir karar verme mekanizmasının kullanılması bireylerin arasındaki iletişimin daha başlamadan büyük bir yara almasına yol açmaktadır. İlk defa tanışılan insanları belli bir gruba dahil ederek değerlendirmek, karşı tarafın sözlerinden, jest ve mimiklerine kadar inceleyip yargısız infaz yapmak uygun ve doğru değildir. Sadece bir özellik veya davranışa bakarak bir kişi hakkında karar vermek iletişimde yanlış sonuçları oluşturur. Örneğin, ırk, cinsiyet ve yaş ayrımcılığı yapmak basmakalıp önyargılardandır. Etrafındaki insanlara sürekli ön yargıyla yaklaşan bireyler, toplum ile olan ilişkilerinde devamlı aynı yaklaşımı sergilediklerinden doğru ve anlaşılır bir iletişim kuramamaktadır. Bunun sonucunda da fert, toplum içinde yalnız kalmakta ve içine kapanmaktadır.

Kişilerarası iletişimin başarısız olmasının birçok sebebi vardır. Çoğu kez söylenilen sözler ya da mesajlar, gönderenin niyet ettiği şekilde algılanmayabilir. Bu nedenle kişilerarası iletişimde gönderenin geri bildirim alarak mesajının net bir şekilde anlaşılıp anlaşılmadığını kontrol etmesi önem teşkil eden bir durum olacaktır.

Etkili İletişim kurmak isteyen kişi için; aktif dinlemek,net olabilmek ve istediğini doğru yansıtabilmek gibi iletişim becerilerini öğrenmek ve uygulamak, iletişim engellerinin farkında olmak, onlardan nasıl sakınılabileceğini bilmek ve onlarla nasıl başa çıkılabileceğini de öğrenmesi gerekmektedir.

Etkili İletişim kurmak isteyen kişinin önünde birçok engel vardır. Bunlar iletişim süreci içindeki her seviyede ortaya çıkabilir. Bu engeller sizlerin vermek istediğiniz mesajları çarpıtabilir. Kafa karışıklığına ve yanlış anlamalara sebep olarak size zaman kaybettirp, anlaşmazlıklara sebebiyet verebilir. Dolayısıyla etkili iletişim süreci, bu engelleri aşmayı, mesajı net ve düzgün bir şekilde aktarmayı kapsar.